4-5 yaşlarında olsam gerek.
O heyecanımı, köşedeki dükkanı imkanı yok unutamıyorum.
İzmir Karşıyaka’da büyüdüm ben. Bostanlı’daki eski evimizdeydik.
Evden birkaç dakika mesafede, çok tatlı apartmanların arasında, caddeye yakın bir köşe dükkandı.
Babamın elinden tutup sokakları arşınlayarak dükkana varışımız, o kısa boyumla tavana doğru uzanan video kasetlere bakarkenki kalp çarpıntısı hafızamda çok taze.
Acaba sinemaya duyduğum tutku, sevgi, o zamanlara mı uzanıyor dersiniz?
Kendime çizgi film VHS’leri seçmem bir yana, mutlaka babamların izleyeceği filmlere de karışırdım.
Sadece ben değil, bu video için size anılarınızı sorduğumda Twitter’dan inanılmaz keyifli şeyler anlattınız bana. Bana yazdıklarınıza da değineceğim.
İşte bu nostalji duygusunu bırakamıyoruz ve çok seviyoruz. Sırf bu duyguya yaslanarak bugün halen VHS izleyenler var. Aslında bir yandan bunun tek sebebi nostalji de değil, birkaç mantıklı sebep de var bu ısrarın arkasında.
Eğer 80’li ve 90’lı yıllarda yaşamış, bu yıllarda çocuk olmuş, bu yıllarda büyümüşseniz, sizi o yıllara geri götürüyorum. Betamax ve VHS’in, video kasetlerin hayatımıza nasıl girdiğini ve bugüne mirasını sizinle konuşacağız.
Yok eğer siz 2000’li yıllarda doğmuş, bu kısaltmaların ne olduğunu hiç bilmiyorsanız, bu estetiğe hakim değilseniz, gelin bugün evde tek tıkla film izleme alışkanlığının hayatımıza nasıl girdiğini, Netflix’in öncesini ve evde film izlemenin tarihini anlatayım. Milattan önce ve milattan sonrayı, tutkumuz haline dönüşen evde film izlemenin tarih öncesi ve sonrasını…
Platform savaşından da önce: Formatların savaşı
1970’li yıllar…
Disco ve rock’n roll’un fırtına gibi estiği bir dönem.
Televizyonun ise Dallas dizisini dünyaya armağan ettiği pembe yılları.
Ev eğlencesinin gözdesi televizyonun, hanehalkını derde tasaya sürükleyen bir tarafı vardı. Kimin istediği program izlenecekti?
Kimisi maçı izleyelim der, kimisi sevdiği diziyi bekler, çocuklar ise çizgi film peşinde.
İşte tam da bu sırada Sony koştu imdada.
Betamax, video kaydetme ve oynatma teknolojisinin evlere gelmesini sağlayan ilk cihaz.
Televizyonda bir programı izlerken diğerini de kasede kaydedebiliyorsunuz.
Video kasetlerin içindeki bantlara neyi seyretmek istiyorsanız kaydetme, daha sonra da tekrar seyretme teknolojisi Betamax ile evlere geldi.
Bu banda kaydetme ve sonra tekrar seyretme muhabbeti zaten yıllar içinde pek çok aile dramına da yol açtı.
Bana yazdığınız anılardan birinde bu vardı: Mervec adlı kullanıcının babası çocukluklarında çektikleri ve aile anılarının olduğu en az 10 tane VHS kasedin üstüne, boş sanıp model uçak yarışmalarını kaydetmiş. Yıllar sonra fark ettiklerinde ise annesi sinir krizi geçirmiş.
Şu Betamax cihazının ne kadar kocaman olduğunu görüyor musunuz?
İşte bu Betamax’in piyasada üstünlüğü kaybetmesine neden olacak etmenlerden bir tanesiydi.
Video Home System, kısaca VHS, piyasaya çıktıktan sonra Betamax’e büyük bir darbe vurdu.
Japon JVC şirketi tarafından Betamax’e rakip olarak üretilen VHS cihazı daha hafifti, kaset kullanımı için sunduğu çözüm daha basitti ve fiyatı daha ucuzdu.
VHS kasetleri ilk piyasaya çıktıklarında bir saat kayıt yapabilen Betamax’e kıyasla 2 saat kayıt yapabiliyordu.
Ki bu da bir film için yeterli bir uzunluktu.
Sony’nin ürettiği Betamax’in görüntü kalitesi çok daha iyi olsa da VHS bu rekabette üstün geldi.
Rekabetin sadece daha ilk yılında VHS, pazar payının yüzde 40’ını Sony’nin elinden aldı.
1987 yılına gelindiğinde ise VHS, ABD’deki video kaset piyasasının yüzde 90’ına sahipti.
İlk başlarda iki format da aynı anda video kiralama dükkanlarının raflarındaki yerini korudu.
Ancak daha sonra VHS format olarak piyasa sürülen filmler için daha çok tercih edildi.
Bu arada video kasetler ilk ortaya çıktıklarında Hollywood’un korkulu rüyası olmuşlardı.
Stüdyolar, televizyonda yayımlanan programların kasetlere kaydedilmesinin telif hakkı ihlali olduğunu öne sürdü.
Aynı zamanda stüdyolar artık evde film izlemek tercih edileceği için insanların sinemaya gitmeyeceği fikriyatındaydı.
Socrates dergisinin genel yayın yönetmeni Caner Eler de o günleri TRT’den Star Wars’u ve maçları video kasetlere kaydettiğine dair anılarla hatırlıyor.
Hollywood ve stüdyolara savaşı ise Sony yürüttü. ABD’de 1984 yılında mahkemenin video kasetlerin telif hakkı ihlali olmadığına dair kararı ile ev eğlencemiz yasal bir kimliğe büründü.
Ki evde film izlemek sinemayı öldürmek yerine canlandırdı, yıl 2021 ve biz sinema salonlarının hayatta kalıp kalamayacağını pandemi yüzünden konuşuyoruz.
Neticede stüdyolar da video kasetleri benimseyerek filmlerinin dağıtımını Betamax ve VHS kasetler üzerinden yapmaya başladı.
İşte evde film izleme maceramızın başlangıcı tam olarak böyle.
VHS’leri ise kimi tahttan indirdiğini biliyoruz: DVD.
2006 yılında VHS kaset olarak piyasaya çıkan son film Şiddetin Tarihçesi (A History of Violence) oldu.
1996’da piyasaya sürülen DVD’nin sonunu da Netflix gibi dijital platformlar getirdi.
2008 yılı itibarıyla özellikle mali krizin etkisi ve Netflix gibi platformlarla DVD satışları yüzde 80’in üzerinde düştü.
Ancak bugün halen Netflix’in evlere DVD servisine abone olan insanlar var.
Çünkü Netflix ilk olarak evlere paket DVD gönderen bir şirket olarak başlamıştı bu işe…
ABD’de hala DVD izleyen 2 milyon kişi, dijital platformlarda istedikleri her filme erişemediklerini, o yüzden DVD’lerde daha çok seçenek olduğunu söyleyerek bu alışkanlıklarına devam ediyor.
Hele bir de Blu-Ray teknolojisine sahip diskleri izliyorlarsa onlinedaki videolardan daha kaliteli bir görüntü olduğunu da ekliyorlar.
Peki ya VHS kaset izleyenler?
Halen VHS izlemelerinin sebeplerinden biri 80’lerin ve 90’ların nostalji arzusunu tatmin etmek.
Bir başka sebep de yine DVD izlemeye benzer bir deneyim: Star Wars gibi filmlerin video kaset versiyonlarının bugün internette izlediklerimizden farklı sahneleri olduğunu söylüyorlar.
Ya da dinlenmek için.
NBC’ye konuşan Hannah Johnson, uzun bir günün sonunda VHS kaset izleyerek kafasını dağıttığını söylüyor.
Kimi aileler ise çocuklarının internette onay vermedikleri içeriklere maruz kalmaması için VHS kasetten çizgi film izletiyor.
Gerçi sizin bana yazdıklarınızda pornoyla ilgili çok fazla anı vardı.
O yıllarda büyüyen gençlerin çoğunun pornoyla ilk tanışması video kasetlerle olmuş.
Ailecek film izlemeye oturduklarında porno kasete denk gelenlerin çocukluk anıları eğlenceliydi.
Bugün film izlemek benim çocukluğumdaki video kasetlere kıyasla çok kolay. Belki en çok internetle ilgili sıkıntılardan ötürü teknik sorunlar yaşıyorsunuzdur.
Ama ben küçükken kaset girdi mi, takıldı mı, kaset bittikten sonra ya da izlemek için başa sar, kiraladığın kaset bozuk çıktı mı, çalışıyor mu, bir cihazla uğraştığınız için bir sürü sorun ardından geliyordu.
Mesela girişimci Arda Aşkın, 3-4 yaşındayken Çılgın Maks 2: Savaşçı (Mad Max 2) filmini takarken elini Betamax cihazının içine sıkıştırmış.
İşte bu şekilde emek olduğu için kıymeti ve heyecanı daha yüksekti sanırım.
En çok da insanla kurduğunuz bağ başkaydı.
Filmleri kiraladığınız dükkan sahipleriyle kurduğunuz diyaloglar, muhabbetler çok kıymetliydi.
Hangi filmi izlemeniz gerektiğine bir algoritma değil, sinefil insanlarla yaptığınız sohbetlerin sonunda karar veriyordunuz.
Kasetlerin üzerindeki etiketlere notlar alıyor, koleksiyon yapıyor, analog bir heyecan yaşıyordunuz.
Ee haydi bu dizi, film bitti, peki şimdi ne izleyelim?