27.Nisan.2014’te Milliyet’te yayınlanan yazım…
SYRİZA zaferinin ardından hükümetin medya tarafından eleştirilmesine rağmen Yunan gençler hala umutlu. Siyasi durumun eskisinden daha kötü olmayacağını düşünen gençler, değişim için taleplerini güçlendirmek niyetinde
Yunanistan’ın başkenti Atina sokaklarına çoktan bahar gelmiş. Ülkelerini sarsan ekonomik krize ve yoksulluğa artık alışan Yunanlar, yasemin kokuları ve artan sıcaklıkların eşliğinde yazlık evlerine ne zaman gideceklerini planlıyor. İçinden tarih geçen Atina’da, radikal sol koalisyon SYRİZA zaferinin ardından Yunanlar artık daha sakin. Gençler hükümete ve sisteme eskisi kadar öfkeli değil. SYRİZA’nın elinde sihirli bir değneğin olmadığının farkında olan Yunanlar, krizin artık yeni gerçeklikleri olduğunu kabul etse de yeni hükümet sayesinde gelecek için eskisinden daha fazla umut besliyorlar.
Siyaset insana indi
29 yaşındaki gazeteci Christina Zafeirouli oyunu SYRİZA’ya verdiğini söyleyerek, “İlk defa SYRİZA’ya oy verdim, yeni bir şeyi denemek için iyi bir zaman olduğunu düşündüm. Bir şeyleri değiştirmeye çok istekliydiler. SYRİZA’ya oy veren herkes, partinin göreve geleceği ilk günden itibaren sert bir şekilde eleştirileceğini tahmin ediyordu; çünkü farklı bir şey sunuyorlardı. O yüzden medya tarafından eleştirilmeleri çok normal. SYRİZA, bütün dünyaya bir umut vaat ediyor olabilir; ancak bir şeyleri değiştirmek SYRİZA’nın değil başka ülkelerde, İspanya’da ya da Türkiye’de yaşayanların elinde.
Seçildikleri ilk günlerde herkes çok mutluydu. Bir markete gittiğinizde herkes gülerek, ‘Bir şeyleri değiştirip değiştirmeyecekleri bile umrumda değil’ diyordu. Sorunları henüz çözmemiş olabilirler, ancak insanların biraz daha iyi hissetmesini sağladılar. Şehir merkezinden polisin çekilmesi emrini vermeleri bile daha iyi hissetmemizi sağladı. Komünist Parti üyesi olan ve SYRİZA’yı sevmeyen babam bile Troyka’ya karşı söyledikleriyle mutlu oldu. İlk günlerde herkesin siyaset hakkında konuşması beni çok mutlu etti. Önceki hükümetlerde borç müzakereleri insanlardan uzakken şimdi bu meseleler biraz daha insanların eline geçti” dedi.
SYRİZA ateşle oynuyor
Özel sektörde çalışan Maria ise hangi partiye oy verdiğini açıklamak istemediğini belirterek, “SYRİZA’nın motto’su ‘Gökyüzünün bile bir sınırı var, biz gökyüzüne ulaşmayı istiyoruz ama bakalım ne kadarına varabileceğiz’ oldu. Oy veren çoğu kişi de bu görüşte. Bütün sözlerini yerine getiremezse bir skandal olmayacak. Ancak bu durumda asıl tepki solculardan gelecek ve ihanete uğradıklarını hissedecekler. Yunan halkı ise hala umutlu.
Diğer yandan SYRİZA, ateşle oynuyor. Eğer bu kadar çok söz verirsen, daha çabuk parçalanırsın. Seçimlerden önce ziyaret ettiğim köylerde, çoğu kişinin SYRİZA ya da Altın Şafak’a (aşırı sağ parti) oy vereceklerini söylemeleri beni şoke etti. Çünkü ideolojiyi umursamıyorlardı; ya daha çok para verene ya da eski hükümete tepki için oy vereceklerdi. Bu beni korkutuyor, çünkü SYRİZA başarılı olmazsa Altın Şafak’a dönebilirler” açıklamasında bulundu.
Değişim için oy
Bir restoranda çalışan 26 yaşındaki Vasilis, oyunu SYRİZA’ya vermese de durumun eskisinden daha iyi olduğunu belirterek, “SYRİZA’nın verdiği sözleri kimsenin tutabileceğine inanmıyorum. Ancak 30 yıldır süren siyasi sistemin değişmesi için oy verildi. Mantıklı vatandaşlar hedefler için değil, sadece değişim ve üst düzey yolsuzluğun sona ermesi için oy verdi. Zaten daha kötü ne olabilirdi ki?
Atina Üniversitesi’ni işgal edenlerin takındığı maskenin arkasında kim var bilemeyiz. Üniversitenin işgal edilmesinin gerekli olduğunu düşünmüyorum. Bu sefer işgalde sadece 14 kişi vardı. SYRİZA’dan daha radikal solcu olduklarını göstermeleri gerekiyordu; ancak işgal toplum desteği olmadan gerçekleştirilmemeli. SYRİZA benim ideallerimi temsil etmiyor, SYRİZA’ya oy vermedim; ancak bir şeyleri değiştirebileceklerine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Kriz yeni gerçekliğimiz
Yunanistan’ın en büyük siyasi dergilerinden biri olan Hot Doc’ta araştırmacı gazeteci olarak çalışan Yiannis Panayiotopoulos, SYRİZA’ya oy verdiğini belirterek, “Solcu olduğum için daha eşit bir toplum adına solcu bir parti iktidarı ele geçirmeye hazır olduğunda SYRİZA’ya oy vermem gerektiğini hissettim. Önceki hükümetin sadece ekonomik açıdan değil, insan hakları açısından da gitmesi gerekiyordu. Hiçbir şey eskisinden daha kötü olamaz. Değişim için daha çok zamana ihtiyacımız var. SYRİZA’nın sözlerini gerçekleştirmesi için asıl insanlar bir şeyler yapmalı.
SYRİZA iktidardayken daha çok grev gerçekleştirilmeli; çünkü şimdi mücadele etmek için koşullar çok daha iyi. Polis tarafından dayak yemeyecekler, hapis cezasına çarptırılmayacaklar, mahkemelerde hakimler bile siyasi koşullar değiştiği için daha rahat olacak. Sokaklarda olmak, talep etmek için zamanlama daha iyi. Mücadele daha yeni başlıyor. İnsanlar daha çok talep ederse, SYRİZA daha iyi olacaktır. İnsanlar da SYRİZA’nın Troyka ile müzakereleri sırasında bazı sözlerinden vazgeçeceğini biliyordu. Yunanistan’da artık ekonomik kriz yok, yeni gerçekliğimiz bu” yorumunu yaptı.