04.Mart.2015’te Milliyet’te yayınlanan yazım…
Küba sosyetesinin önde gelen isimlerindeyken kendini devrime adayan güzeller güzeli Revuelta, devrim için tüm parasını ve elmaslarını satmıştı. Bir kız çocukları olan da Castro ile Revuelta’nın bilinmeyen aşk hikayesi…
ABD’den yeni dönen eski Küba lideri Fulgencio Batista, 1952 yılının mart ayında askeri bir darbeyle yönetime el koymuştu. Üç ay sonra düzenlenecek seçimlerde Ortodoks Parti’nin birinci gelmesi bekleniyordu. Ancak Batista’nın yönetimi ele geçirmesiyle Küba’da binlerce kişinin ölmesine sebep olacak, şiddetin, baskının ve işkencenin hüküm sürdüğü diktatörlük yılları başladı. Bu yönetime karşı koyan Ortodoks Parti mensuplarından biri de ülkenin en güzel ve zeki kadınlarından biri olarak anılan 27 yaşındaki Natalia Revuelta‘ydı.
Yemyeşil gözleri, sarı bukleli saçları ve görkemli güzelliğiyle attığı her adımda bütün gözler Revuelta’ya dönüyordu. Gittiği her yeri baştan çıkarıcı havasıyla dolduran Revuelta, 22 yaşındayken ülkenin başarılı cerrahlarından olan, kendinden 20 yaş büyük Orlando Fernandez ile evlenmiş; çiftin bir kız çocuğu olmuştu. Burjuva sınıfına mensup bir ailenin kızı olan Revuelta, evlendikten sonra da sosyetinin ve Küba gece hayatının önde gelen simalarından biri olmaya devam etti.
Protestoda tanıştılar
Ancak evlilik hayatından yeteri kadar tatmin olmayan özgür ruhlu Revuelta, devrimci harekete katıldı. Batista’nın yönetimi ele geçirdiği yılın kasım ayında, İspanyol askerlerin bağımsızlık yanlısı öğrencileri 1871 yılında katlettiği olayların yıl dönümünde protesto gösterileri düzenlenmişti. Revuelta, o gösteride iptal olan seçimlerde Ortodoks Parti’den parlamento adayı olan Fidel Castro’nun dikkatini çekti. Castro, Havana Üniversitesi’nde hukuk okurken Mirta Diaz-Balart ile evlenmiş olmasına rağmen Revuelta’dan uzak duramamıştı.
Mektup eşine gitti
Revuelta da Castro’nun karizmasına dayanamamış, Batista diktatörlüğüne karşı yürütülen gizli toplatılar için evini Castro ve devrimci arkadaşlarına açmıştı. İlk kıvılcımlarını bu toplantılarda veren ilişki, Castro’nun hapse girmesinin ardından ikilinin mektuplarında kendini göstermeye başladı. 1954 yılında Castro, Revuelta’ya, “Ateşler içindeyim; mektupların olmadan yaşayamam” diyor; Revuelta da geleceğin liderine kitaplar gönderiyordu.
Öz kızı muhalifi oldu
Bu mektuplardan birinin Castro’nun eşine gitmiş olması, çiftin boşanmasına sebep oldu. 1955 yılında hapisten çıktığında Castro, Revuelta ile ilk defa bir araya geldi. Ancak devrim uğruna Meksika’ya giden Castro’nun 1956 yılında bu ilişkiden doğan kızı Alina’dan haberi olmayacaktı. Orlando Fernandez, soyadını Alina’ya verecek; ancak Fernandez ve Revuelta çifti de devrimin gerçekleştiği 1959 yılında boşanacaktı. Fernandez, öz kızını alarak ABD’ye gitti, Revuelta ise Küba’da kaldı.
Revuelta, Castro’ya bir kızları olduğunu söylediğinde devrim lideri, Alina’yı kabullenmeyi reddetti.
Castro, kızı Alina’ya ancak 12 yaşına geldiğinde soyadını alabileceğini söyledi. Ama artık çok geçti. Castro’yu affetmeyi başaramayan Alina, sahte bir pasaportla İspanyol bir turist kılığında 1994 yılında ABD’ye giderek öz babasının en büyük muhaliflerinden biri oldu.
Külleri denize saçıldı
Castro için bütün malını mülkünü; safirler, yakutlar ve elmasları içeren mücevherlerini satan devrimin güzeller güzeli Revuelta’sı ise hayatını kaybettiği geçtiğimiz cumartesi gününe kadar yaşadığı Küba’da memur olarak çalıştı. First lady olmaya hazırlanırken Castro’dan ayrı düşen Revuelta’nın külleri istediği gibi denize döküldü. Castro’nun devrimi, aşklarının önüne koymasını anladığını söyleyen Revuelta, verdiği bir röportajda ise “Onu kalbimden söküp atmam zor oldu” demişti.