“ULUSLARARARI VERGİ SİSTEMİ KURULMALI”

13.Şubat.2014’te Milliyet’te yayınlanan yazım…

Lüksemburg Ekonomi Bakanı Etienne Schneider, uzay, otomotiv, bilgi ve iletişim teknolojisi sektörlerinden bir heyet ile birlikte ticari ilişkileri geliştirmek adına Türkiye’ye geldi. Lüksemburg ve Türkiye arasındaki yatırım işbirliğini büyütmek için Sabancı Üniversitesi Önkuluçka Merkezi SUCOOL ve Etohum işbirliği ile Salt Galata’da düzenlenen bir etkinliğe katılan Schneider, Milliyet’in sorularını yanıtladı.

Lüksemburg ve İsviçre, şirketlerin vergi kaçırmasına sebep olmakla suçlanan ülkelerin başında geliyor. HSBC’nin İsviçre’deki hesapları aracılığıyla vergi kaçırılmasına ön ayak olduğunu iddia eden belgelerin yayınlanmasının ardından ülkelerin uyguladığı vergi politikaları tekrar tartışma konusu oldu. Daha önce de Lüksemburg’la ilgili bazı şirketlere özel vergi politikalarının uygulandığını iddia eden belgeler yayınlanmıştı.

Haksız yere eleştiriliyor
Bu konuyla ilgili Schneider, “Bize yöneltilen eleştiriler haksız; çünkü vergi düzenlenmeleri açısından herkes Lüksemburg’a odaklanıyor. Dikkatlice bakarsınız 28 Avrupa Birliği (AB) ülkesinden 22’sinin özel vergi anlaşması yaptığını görürsünüz. Büyük şirketlerin hiçbiri mali optimizasyonu bir ülkede yapmıyor; sonunda hiçbir şekilde vergi ödememelerini ya da çok az vergi ödemelerini sağlayan bir modelleri var.

Diğer yandan, uluslararası toplum olarak şirketlerden ziyade bireylerin vergi ödediği bir düzene doğru gittiğimizin ve bunun devam etmemesi gerektiğinin farkındayız. Şirketlerin iş yapmasını sağlayan altyapı için vergiyi şirketler yerine sen ya da ben ödüyoruz. Ancak bir şeyler değiştirilecekse bu AB ya da İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) düzeyinde yapılmalı.

Eğer değişikliği sadece Lüksemburg’da yaparsak şirketler başka bir ülkeye gidecektir. Lüksemburg’dan istedikleri vergi düzenlemesini elde edemedikleri için tatmin olmayan çok sayıda şirket, başka AB ülkelerine gitti. Herkesin Lüksemburg’a yüklenmesinden ötürü büyük rahatsızlık duyuyoruz; çünkü ülkemizde yapılan her şey yasalara uygun.

Ayrıca hükümetimiz şeffaf ve adil bir vergi sistemi yaratmak için çok sayıda uluslararası kurumla işbirliği yapmak istedi. Üç yıldır ekonomi bakanlığı yapıyorum ve eğer OECD düzeyinde bir çözüm bulamazsak para ve şirketler, Asya gibi dünyanın başka yerlerine gidecektir” açıklamasında bulundu.

Yunanistan borcunu ödemeli
Yunanistan’da radikal sol koalisyon SYRİZA’nın kazandığı zaferle ilgili olarak Schneider, “Yunanistan ve İspanya gibi yüksek miktarda borcu olan ülkeler, kriz ortaya çıktığında hayatta kalmaları için gerekli olan borcu alıyor, birkaç yıl sonra ise ödemek istemediklerini söylüyor. Ancak sistem böyle yürümez. Yunanistan borcunu ödemezse, bu Lüksemburglu vergi mükellefinin yarım milyar euro değerindeki borçlarını ödemesi demektir. Ben bu durumu ülkemdeki vatandaşlara nasıl açıklarım? O zaman bu ülkelere sadece farklı siyasi ajandaları olan rejimler borç verir. Yunanistan’ın borcunu ödememesi bir felaket olur. Euro bölgesinden çıkması da bir çözüm değil; çünkü bu sefer borçları üç katına çıkacak” ifadelerini kullandı.

OGZ_2159

Güvenli veri merkezleri
Schneider’a göre Lüksemburg’un Avrupa’nın ortasında yer alması, siyasi açıdan istikrarlı olması, yetenekli ve birden fazla dil konuşan bir iş gücü barındırması yatırımcılara sunduğu olanaklardan sadece birkaçı. Lüksemburglu siyasetçi, girişimciler ve yatırımcılar için sağladıklarını, “Elektrik ücretleri ve kredilerde kolaylık ile ücretsiz danışmanlık sunuyoruz. Girişimler için kuluçka merkezleri var. Amazon, PayPal, Skype gibi şirketlerin Lüksemburg’a gelmesi, sunduğumuz altyapının gücünü gösteriyor. Avrupa veri merkezlerinin yüzde 40’ı Lüksemburg’da ve en ileri teknolojide güvenlik sağlıyorlar. Şirketler, komşularımızın hükümetlerine güvenmediği için bizim ülkemizde veri merkezi kuruyor” diyerek özetledi.

Türkiye ilginç bir pazar
Türkiye ile ilgilenen çok sayıda Lüksemburglu şirketin olduğunu vurgulayan Schneider, “Lüksemburg Havayolları (Luxair) ile bir işbirliği geliştirmesi adına THY ile buluşacağız. Avrupa’ya baktığımızda hiçbir ülkede büyüme yok. Ancak Türkiye’de büyük bir gelişme var. Bu yatırımcılar için çok ilgi çekici. İki ülke arasındaki siyasi ilişkiler de çok iyi. İkili ticari ilişkiler çok gelişmiş olmasa da Lüksemburg, Türkiye’ye yatırım yapan ülkelerin başında geliyor” diyerek iki ülke arasındaki işbirliğinin gelişeceğini dile getirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir