6.Mart.2015’te Milliyet’te yayınlanan yazım..
İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin “Magnum – Kontakt Baskılar” adlı sergisinin küratörlerinden Lorenza Bravetta’ya göre fotoğrafların manipülasyona uğramasında bir sakınca yok; asıl sorun manipülasyonun açıklanmasında…
Dünyanın en önemli fotoğraf ajanslarından Magnum Photos’un geçtiğimiz hafta İstanbul Modern Sanat Müzesi’nde “Magnum – Kontakt Baskılar” adlı sergisi açıldı. Dünya fotoğraf tarihinin akıllara kazınan en çarpıcı karelerinin yer aldığı serginin küratörlerinden biri olan Lorenza Bravetta, Magnum Photos’un danışmanı ve ajansın kıta Avrupa’sı eski direktörü. İtalya’da açacağı fotoğraf merkezi için Magnum Photos’tan ayrılan Bravetta ile sergi vesilesiyle fotoğrafçılıkta Magnum öncesi ve sonrasını konuştuk.
“Magnum – Kontakt Baskılar” sergisinde, dijital teknolojinin henüz ulaşmadığı ve analog baskının kullanıldığı fotoğraflar yer alıyor. Analogdan dijital teknolojiye geçişte foto muhabirlikte yaşanan değişiklikleri sorduğumuzda Bravetta, “En büyük değişiklik, zaman oldu. Fotoğrafçılar, fotoğrafları çektikleri anda ve yerde, fotoğrafları düzenleme ve eş zamanlı olarak gönderme imkanına sahip. Bunun haberlerin yayılma ve tüketilmesi anlamında olumlu etkileri oldu. Diğer yandan çalışılan fotoğraf üzerinde çok düşünmeden aynı anda her şeyi yapabilmek, çalışmanın kalitesinin azalmasına yol açtı” diyor.
Gerçeklik değiştirilebilir
Amsterdam merkezli dünyanın en saygıdeğer fotoğraf yarışması World Press Photo’nun jürisi, çok sayıda fotoğrafı “manipülasyona uğradığı için elemek zorunda kaldıklarını” açıklamıştı. Bravetta, “Tabii ki bugün sahip olduğumuz dijital teknoloji ile manipülasyon 20 ya da 70 yıl öncesine göre çok daha kolay. Ancak foto muhabirlikte bu sorun 50 yıl önce de vardı. Foto muhabirliğin annesi olan Magnum gibi bir ajansı yönetmiş biri olarak söyleyebilirim ki, bir fotoğrafın manipüle edilmesinden ziyade, izleyicilerin fotoğrafın manipüle edilmiş olmasını bilmesi daha sakıncalı. Benim için asıl sorun orada.
Fotoğrafçılığın evrensel bir dil olduğu söylenir, hayır değil. Herkes bir fotoğrafta farklı bir şey görür. Eğer bağlamı içinde mantıklı geliyorsa gerçeklik değiştirilebilir. Tarihin gidişatını değiştirelim demiyorum; ancak manipülasyona uğramış görseller daha güçlü olabilir. Ancak bu manipülasyon açıklanmamalı. Kimse gerçeği objektif bir şekilde yansıtamaz, gerçek ancak öznel bir şekilde verilebilir. Tabii ki fotoğraf çekerken bazı kuralları kabul etmek zorundasınız; bazı unsurları fotoğrafa ekleyip çıkaramazsınız. Değişiklik ancak kadrajda yapılabilir. World Press Photo‘nun habercilik dışındaki kategorilerindeki manipülasyonları ise bence açıklamaması gerek” sözleriyle farklı bakış açısını ortaya koyuyor.
İkonları medya belirler
İstanbul Modern’deki sergide, tarihe damga vurmuş çok sayıda fotoğraf var. Bugünün ikonik fotoğraflarının ortaya çıkması için zamana ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Bravetta, “Hiçbir fotoğraf ikonik doğmaz. Bugünün bazı görsellerini 20-30 yıl sonra ikon olarak hatırlayacağız. Fotoğrafçıların daha az iyi görsel ürettiğine inanmıyorum. Özellikle Ukrayna krizi ile ilgili olarak Jerome Sessini’nin fotoğrafları geleceğe kalacak. Ancak bir fotoğrafın ikonik olmasını bireyler belirlemez, bir derginin o fotoğrafı ön plana çıkarmasına bağlıdır. Geleceğin ikonlarını medya belirleyecek” açıklamasında bulunuyor.
“Yarının arşivi
oluşturulmuyor”
Lorenza Bravetta’ya göre Magnum’dan sonra foto muhabirliğin en çok eksik kalan yanı, derin analizlere yer veren foto haberlerin artık olmaması. Bravetta, fotoğrafçıları bekleyen en büyük zorluğu şu şekilde açıklıyor: “Haberler bugün eskisine göre çok daha iyi işleniyor. Ancak Magnum’un ortaya koyduğu fotoğrafçılık ve bugünkü arasındaki en büyük fark; gerçekleşen olayların doğal, sosyal ve siyasi açıdan yarattığı değişiklikleri belgelemekte eksik kalınması. Magnum tarihi boyunca bunu yaptı ve bunu finanse eden de medyaydı. Ancak basın artık bu tarz röportajları finanse etmiyor. O yüzden en büyük eksiklik, dergilerde ve basında olayların derinliğini veren foto haberlerin olmaması. Güncel olayların ne olduğundan yeteri kadar bilgimiz var, ancak belgelemeye dayalı derin analizlere ve hikayelere yer yok. Gelecek kuşaklar tarihin bu kısmını bilmeden büyüyecek. Yarının arşivi üretilmiyor. Bunun için fotoğrafçılar ve basın arasında yeni bir ekonomik model üretilmeli.”
1 Yorum
Güzel bir röportaj olmuş, elinize sağlık. Birşeye takıldım; “Bir fotoğrafın manipüle edilmesinden ziyade, izleyicilerin fotoğrafın manipüle edilmiş olmasını BİLMESİ daha sakıncalı.” cümlesinde acaba bir yazım hatası mı var? “Bilmemesi” olabilir mi?