28.Nisan.2015’te Milliyet’te yayınlanan haberim…
Dünyanın en gözde turizm rotalarından biri olan Atina’da sokak dergisi Shedia için çalışan evsizler sosyal turlar düzenliyor. Rehberimiz Yiannis eşliğinde evsizlerin yaşadığı sorunları ve alınan önlemleri dinledik
Yunanistan’da ekonomik krizin toplumun başına bir kabus gibi çöktüğü 2009 yılı itibariyle sokaklarda yaşamaya başlayan evsizlerin sayısı neredeyse iki katına çıktı. Çok sayıda kişinin işini ve evini kaybetmesi sebebiyle on binlerce kişi sokakta yaşamaya başladı. Savaşın hüküm sürdüğü ülkelerden Avrupa hayaliyle yola çıkan göçmenlerin ilk durağının Yunanistan olması, sokaklarda yaşayan nüfusun artmasına, uyuşturucu sorununun büyümesine sebep oldu.
Yunanların bu sorunla mücadele etmek için yarattığı toplumsal mekanizmaların başında kurulan aşevleri geliyor. Belediyeler, evsizlerin sığınması amacıyla çok sayıda oteli barınağa dönüştürdü. Evsizlerin yeni bir hayat kurması amacıyla 2013 yılında ise sokak dergisi Shedia kuruldu. Birkaç Yunan gazetecinin bir araya gelerek kurduğu aylık dergi Shedia’nın amacı, evsizlerin bu dergiyi satmasını sağlayarak taze bir başlangıç yapmaları için gereken ilk birimi edinmeleri.
Uluslararası dergi
Merkezi İngiltere’de bulunan ve 1991 yılında kurulan Big Issue sokak dergisinin öncülüğünü yaptığı uluslararası sokak dergisi oluşumunun bir parçası olan Shedia’ya başkent Atina’nın metrolarında ve büyük meydanlarında rastlıyorsunuz. Shedia için çalışan yaklaşık 200 evsiz için oluşturulan bir başka gelir kapısı ise düzenlenen sosyal turlar. Yunanistan’ın yeni gerçekliğini Atina sokaklarında düzenlenen turlarda anlatan evsizlerin hikayelerini dinlemek, acı bir gerçekle yüz yüze kalmanıza sebep oluyor.
Sevinç gözyaşları
Bizim turumuzun rehberi olan 39 yaşındaki Yiannis Kotsos, Shedia’nın umut, dayanışma ve sevginin yeri olduğunu vurgulayarak, “İlk defa 14 yaşında sokaklara düştüm. Boşanan bir anne babanın çocuğuyum. Babam yeni bir aile kurunca evdeki durum benim için hiç iyi değildi. Devrim yapma yaşında evi terk ettim ve üç ay bir arabanın içinde yaşadım. Evini kaybeden çoğu insan mutsuzken ben çok mutluydum. Özgür olduğumu hissediyordum. Sonra askerliğe gidene kadar annemin evinde kaldım. Ordudan sonra liseyi bitirmek için akşam okuluna giderken ilk defa uyuşturucu kullandım. 20 yaşlarındayken başladığım uyuşturucuya 13 yıl boyunca devam ettim.
Hayatım uyuşturucu için para bulmakla geçiyordu. Çok defa rehabilitasyon programlarını denedim. 2007’de gittiğim 18+ adlı program sonucunda 2009’da uyuşturucuyu bıraktım. Hayatımı ve bakış açımı değiştirdim. Rehabilitasyonda duyduğum evsiz futbol takımına girdim. Bu dergi daha fikir aşamasındayken ekibe dahil oldum” sözleriyle Shedia macerasının nasıl başladığını anlatıyor. Dergide çalışan evsizler ve gazeteciler, Shedia’nın umudun yeri olduğunu, her ay kimin bir eve çıkacak kadar para biriktirdiğini öğrendiklerinde sevinç gözyaşları döktüklerini aktarıyor.
Hapishane dip oldu
Yiannis, dergi satışının ve sosyal turlara rehberlik yapmanın ‘ruhunu iyileştirdiğini’ belirterek kişisel hikayesini, “Atina’nın en turistik meydanlarından birinde bir kadın mesaj yazarken elindeki telefonu çaldım. Sivil polislerin olduğunun farkında değildim, bir anda peşimden koşmaya başladılar. Ben de uyuşturucu alışverişi yaptığım ve güvendiğim mahalleye koştum. Orada beni ele geçiremezler diye düşünüyordum ama koştuğumu gören uyuşturucu tacirleri beni teslim etti.
Hapishaneye girdiğimde annem beni ziyaret etti. Bütün bu süreç boyunca yanımda olduğu için yine annemin destek olmaya geldiğini düşünmüştüm. Ancak tam tersine, ‘Oğlum, artık olabileceğin en uç noktaya geldin. Evin anahtarlarını almaya geldim, çünkü bundan sonraki aşama ölüm. Gözlerimin önünde ölmeni istemiyorum’ dedi. Şimdi bunu tekrar anlatırken bile tüylerim diken diken oluyor. Hakimin karşısına kelepçelerle çıktığımda arkadaşlarım ve ailemin beni böyle görmesi bir başka dibe vurduğum andı. Davamda ertlenme kararı alındı, mahkemeden çıkar çıkmaz rehabilitasyon programına kaydoldum.
Evsizlik yeni değil
Rehabilitasyon sürecinde bana en iyi gelen şeyin tiyatro olduğunu gördüm. Sahnede olmak ve alkış almak, şimdiye kadar kullandığım en iyi uyuşturucuydu. Bu sayede bağımlılığımın üstesinden geldim. Rehabilitasyon programına dahil olduğumu hakime gösterince davam düştü. O gün polis tarafından yakalanmam başıma gelen en iyi şeydi. Yoksa hala sokaklarda olurdum” sözleriyle anlatıyor.
Yiannis’e göre evsizlik Yunanistan’da yeni bir olgu değil; ancak krizle beraber sıradan Yunan vatandaşların hayatına bu kavram girmiş oldu. İşini kaybedenler, bir sonraki aşamanın evsiz kalmak olduğunu görünce bu sorunun farkına vardı. Yiannis’in düzenlediği tur boyunca evsizlerin yaşadığı travmayı dindirmek için alınan önlemleri öğrenmek ve içinde umut olan hikayeleri dinlemek, krizin vurduğu Yunanistan’da resmedilenin aksine aydınlık bir geleceğe inanan insanlar olduğunu gösteriyor.