18.Mayıs.2014’te Milliyet’te yayınlanan yazım…
Şili’de 2010 yılında San Jose Madeni’nde meydana gelen çökme sonucu 33 işçi yerin 700 metre altında mahsur kaldı. 69 gün boyunca acil durum sığınağındaki işçilere sekiz santimetrelik bir sondaja yerleştirilen kapsülle yemek, diş macunu, ilaç, vitamin, su ve oksijen tüpleri gönderildi. 23 saat süren kurtarma operasyonuyla gün yüzüne çıkan işçilere uluslararası basının ilgisi çok büyüktü. 33 maden işçisinin tüm dünyanın ilgi gösterdiği hayat hikayeleri arasında Mario Sepulveda, işçilere verdiği destek ile ön plana çıktı.
Sepulveda, işçilere önderlik etmesi ve renkli karakteriyle ‘Super Mario’ olarak anılmaya başladı. Soma’da gerçekleşen maden kazasının ardından Twitter’dan “Türkiye’de gerçekleşen bu trajediden ötürü acı ve üzüntü duyuyorum. Ailelere ve madencilere desteğimi gönderiyorum” diyen Sepulveda, Şili’de meydana gelen kazayla ilgili sorularımızı yanıtladı. Twitter’dan Türkiye’ye gelmek istediğini söyleyen Şilili madenciyi, kazayla ilgili çekilen ’33’ adlı filmde Antonio Banderas canlandırıyor.
– Madende kapalı kaldığınızda ne hissettiniz?
Mücadele etmek için çok istekliydim. Bu zor durumdan kurtulmak istiyordum, güçlü bir enerji hissettim. Her şeyden önce Tanrı’ya inancım çok güçlüydü.
– Türkiye’de birçok işçi madenden kurtulmayı başarsa bile arkadaşlarını kurtarmak için geri döndü. Sizinle beraber madende kapalı kalan işçi arkadaşlarınızla olan dostluğunuz 69 gün boyunca yardımcı oldu mu?
Yoldaşlık, ekip olarak mücadele etmek, güçlerimizi birleştirmek ve her şeyden önemlisi kardeşlik bizi hem insan olarak hem de Tanrı’nın çocukları olarak bir araya getirdi.
– 69 gün boyunca sizi en çok ne zorladı?
Geçen her dakika çok zordu.
– Kurtulmadan önceki süreçte madende hayatta kalmanızı sağlayan şey ne oldu?
Tanrı’ya ve aileme olan inancım, Şilili olduğum için kanımda olan yaşama isteği yardımcı oldu.
– 69 gün sonra dışarı çıktığınızda ilk ne hissetiniz?
Çok zordu. Tanımadığım bir dünyaydı. Medyanın ilgisi çok güçlüydü ve buna katlanması çok zordu.
– Kurtulma sürecinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu süreç içinde ihmal olduğunu düşünüyor musunuz?
Hayatımızdaki her şeyde olduğu gibi olumlu ve olumsuz yönleri vardı. Meydana gelen kaza tek bir kez yaşanan bir tecrübeydi ve bu çapta başka bir örnek yoktu. Hükümete, ülkemdeki bütün insanlara, çıkmamızı bekleyen herkese ve aileme verdikleri destekten ötürü çok minnettarım.
– Türkiye’de kazadan dolayı hükümet yetkililerine de tepki gösterildi. Şili’de siyasetçiler sizi destekledi mi?
Evet, başta verdikleri destek gerçekten çok fazlaydı. Zaman geçtikçe kazayla ilgili haberler etkinliğini yitirdi. Diğer yandan zaten dayanışma içinde olan ülkem ªili’ye şükran doluyum.
– Kazanın etkileri hala devam ediyor mu? Nasıl mücadele ediyorsunuz?
Çok zor. Bu kadar korkunç bir kazanın etkilerinin üstesinden gelmeye hala çalışıyorum.
– Hala madende mi çalışıyorsunuz? Şimdi ne yapıyorsunuz?
Ülkemde ve ülkemin dışında motivasyon sağlayan konuşmalar düzenlemeye kendimi adadım. Yaşamım boyunca sürdürdüğüm mücadeleyi ve nasıl hayatta kaldığımı paylaşmak istiyorum.
‘Devlet başkanı bizi
kurtaracağına söz verdi’
Sepulveda’nın madenden kurtulmasının ardından sarıldığı ilk kişiler arasında karısından sonra dönemin devlet başkanı Sebastian Pinera vardı. Sepulveda, Pinera’nın kurtulma sürecindeki rolüyle ilgili sorumuza, “Devlet başkanı bizi çok destekledi. Bizi kurtaracağına söz vermişti” diyerek yanıt verdi. Madenciler, yerin üstüyle telefon aracılığıyla kurdukları iletişim sırasında Pinera’ya, “Bizi bu cehennemden kurtarın” deyince Şilili liderin cevabı “Sizi asla terk etmeyeceğiz” olmuştu. Bütün madenciler yeryüzüne çıktıktan sonra Pinera, “Bir daha asla açılmayacak” diyerek sondaj kuyusunu mühürledi. Devlet başkanı, hatalı olanların sorumluluğu üslenmesi gerektiğini belirterek kazaya neden olanların cezasız kalmayacağına söz verdi. Pinera’ya Şili halkının verdiği destek, kurtarma operasyonunun ardından rekor seviyelere ulaştı.