Bütün dünyayı kasıp kavuran k-pop, gençler arasında tam bir çılgınlık; ancak bazı kuşakların pek de ne olduğunu anlamadığı bir müzik akımı.
Okay boomer.
Ancak bu videoda, bir müzik türü ya da bir popüler kültür akımı olmasından ziyade Güney Kore ekonomisi için k-pop’un ne kadar önemli bir gelir kaynağı olduğundan bahsedeceğim.
Ben biraz haşır neşir olduktan sonra neden k-pop’un özellikle Z kuşağı arasında bu kadar sevildiğini biraz anladım aslında.
Bir diğer YouTube kanalım olan Dance Journals’ın en son yayımlanan videolarından biri k-pop ile ilgili.
Londra’daki k-pop dans okullarından birini çektim ve k-pop dansına gönül veren, sahneye çıkarak koreografi icra eden gençlerle konuştum.
Videolarını izledikten ve bu k-pop dans okulunu filme aldıktan sonra daha iyi anladım aslında.
Rengarenk inanılmaz kaliteli video klipler, çok başarılı prodüksiyonlar, koreografiler, Barbie bebek gibi genç kadın şarkıcılar, inanılmaz yakışıklı, bebek yüzlü erkek şarkıcılar.
Erken gençlik yıllarında böylesi bir dünyanın içine çekilmek hiç de işten değil.
Ancak k-pop rengarenk, sterilize ve ritmik bir dünyadan çok daha ötesi.
Şu an şarkıcıları milyonerler konumunda ve Güney Kore’nin en çok para getiren endüstrilerinden biri.
Tabii ki Samsung ve Hyundai gibi şirketleri olan Güney Kore ekonomisinin buna ihtiyacı var mı bilinmez.
Güney Kore’nin GSYH’sı 1,6 trilyon dolar.
Sadece ülkenin en popüler grubu olmakla kalmayıp listelerdeki başarısı dünyada Beatles ile kıyaslanan BTS adlı grubun 2014 yılında kurulduğundan beri ülke ekonomisine yaptığı katkının, 47 milyar dolar olduğu düşünülüyor.
BTS ekosisteminin Güney Kore ekonomisine katkısı ise 5 milyar dolara yakın.
Her ne kadar bu Güney Kore ekonomisinin yüzde 1’inden az da olsa, yine de kültür ihracatı için çok önemli.
Ancak bunun içinde sadece BTS’in elde ettiği geliri düşünmeyin, bunun yanında turizmin yükselmesi, Kore’de üretilen ürünlere, modaya, güzellik sektörüne, Kore mutfağına talebin artması, Kore dilinin öğrenilmesine ilginin yükselmesiyle kültür ihracatının gerçekleştirilmesi de cabası.
Ülke ihracatının K-pop sayesinde yüzde 2 arttığı düşünülüyor.
BTS’in yeni şarkısı Dynamite’ın ise ülke ekonomisine 1,4 milyar dolarlık bir katkı sağlaması, 8 bin kişiye istihdam alanı açması bekleniyor.
BTS’nin arkasındaki eğlence şirketi Big Hit Entertainment ise ekim ayında halka arza gitti; ve hissesi ilk gün yüzde 30 yükseldi.
Piyasa değeri 4 milyar doları geçen şirket, BTS şarkıcılarının ise milyonlarca dolar kazanmasını sağladı.
K-pop’un bu inanılmaz başarısından ötürü Güney Kore’de şarkıcıların askere gitmesi ertelendi.
Normalde ülkede 18-28 yaş arası erkekler 20 aylığına askere gidiyor, bu da genç k-pop’çuların kariyerlerini olumsuz etkiliyor.
Yeni yasayla bu görev şimdi 30 yaşına kadar ertelendi.
Ancak bu endüstrinin içinde var olmak hiç de kolay değil.
O makyajlı, cıvıl cıvıl, ritmik dans dünyasının içinde şarkıcılar için çekilmiş çok net kurallar var.
Bu genç müzisyenlerin üzerinde şirketleri tarafından kurulmuş büyük bir baskı var, o yüzden intihar vakaları da maalesef görülebiliyor.
Ancak bütün bu anlattığım k-pop örneği, ülkelerin neden müzik sektörüne yatırım yapması ve müzisyenlerin önünü açması gerektiğinin de bir örneği aslında.