KAYIT DIŞI EKONOMİ BÜYÜMEYE ENGEL

 29.03.2016’da Business HT’de yayınlanan yazım…

Türkiye’nin bu hafta 2015 büyüme verisinin gelmesi bekleniyor. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ceyhun Elgin, kayıt dışı ekonominin büyümenin önündeki en büyük engel olduğunu anlattı. Elgin ile 161 ülkenin 1950-2012 yılları arasındaki kayıt dışı ekonomi haritasını çıkardığı araştırması üzerine konuştuk.

  • Türkiye’de kayıt dışı ekonominin büyüklüğü için ne söyleyebilirsiniz?

Yıldan yıla değişen büyüklükler söz konusu ama genelde GSYH’nın yüzde 25’i ve 30’u arasında kayıt dışı katma değer üretildiği hesaplanıyor. İş gücünün ise farklı araştırmalara göre yüzde 30-40’ının kayıt dışı istihdam içerdiği bulgular dahilinde.

  • Araştırmanızda kayıt dışı ekonominin son 10-15 yılda değişmeyen bir trend yakaladığını söylüyorsunuz. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?

Aslında 1950’lerden günümüze daha uzun trende baktığımızda kayıt dışı ekonominin büyüklüğünde bir düşüş var. Son 10 yılda düşüş hala devam ediyor ama düşüşün hızında bir yavaşlama var. Yavaşlıyordan kastımız yüzde 30’lardan en fazla 27’lere 26’lara düşüyor gibi gözüküyor. Bu da gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yüzde 10-15’e hatta ABD’de olduğu gibi yüzde 8’e düşürülmesi isteniyorsa daha ciddi yapısal reformların yapılması gerektiğini gösteriyor.

  • Sağlıklı bir ekonominin olduğunu söyleyebilmek için kayıt dışı ekonominin büyüklüğü ne olmalı?

Optimal kayıt dışı ekonominin ne olduğu tartışmalı bir konu; gelişmiş ülkelere baktığımız zaman, OECD’nin zengin ülkeleri olsun, AB ülkeleri ya da ABD olsun, ortalamada kayıt dışı ekonomi yüzde 14-15; en düşük orana sahip ülkelerde yüzde 8; en fazla yüzde 20 olduğunu görüyoruz. Türkiye yüzde 30 civarında olunca bu ülkelerden daha yüksek bir kayıt dışı oranına sahip.

OECD’DE MEKSİKA İLE SONDAYIZ

  • Son yaptığınız araştırmada ülkelerin kayıt dışı ekonomi büyüklüklerini hesaplıyorsunuz; Türkiye bu sıralamanın neresinde duruyor?

Sonuçta bir Bolivya, Panama var kayıt dışı ekonominin büyük olduğu; bunlar GSYH’larının yüzde 60 yüzde 70’leri kayt dışı ekonomiye sahip ülkeler. Diğer uçta da yüzde 8-9 ABD, Kanada ve batı AB ülkeleri var. Bunlarla karşılaştırdığınız zaman Türkiye ortalarda bir yerlerde ama tabii Türkiye’nin ortalarda bir yerlerde olması bizim için bir başarı göstergesi değil. Biz bir OECD ülkesiyiz; OECD’de ise Meksika’yla birlikte en yüksek kayıt dışı ekonomiye sahip ülkeyiz. Tabii burada bazı yıllarda Meksika’dan daha büyüğüz ya da daha küçüğüz; o yüzden OECD’de en büyüğüz demek belki çok doğru olmayabilir ama OECD’de Meksika ile en büyükler arasındayız. Kayıt dışı ekonomiyi yüzde 15’ler seviyesine indirebiliriz ama dediğim gibi çok ciddi yapısal reformlara ihtiyaç olacaktır.

GEÇİCİ ÇÖZÜMLERLE KÜÇÜLMEZ

  • Kayıt dışı ekonomiyle nasıl mücadele etmek gerekir?

Hangi faktörler kayıt dışı ekonomiyi küçültüyor dediğimiz zaman en önemli iş bürokratik kaliteye düşüyor. İnsanların devlete ve kurumlara karşı duyduğu güven, yolsuzluk algısının düşmesi, kayıtlı ekonominin büyümesine düşüyor. GSYH büyümesi son zamanlarda yavaşladı; bulgular gösteriyor ki kayıtlı ekonomi ne kadar büyürse kayıt dışı ekonomi de o kadar düşüyor. Bunlar bir iki politikayla yükseltilecek kriterler değil; daha kapsamlı reformlar ve politika sepetlerine ihtiyaç var. Vergi bağışıklığı gibi ufak ve geçici çözümlerle kayıt dışı ekonomiyi düşürmek çok mümkün değil. Maliye Bakanlığı’nın uyguladığı aslında birçok yöntem var; bunların başında da primlerin bir kısmının devlet tarafından üstlenilmesi geliyor. Bunlar kısa vadeli çözümler olarak işe yarayabilir ama uzun vadeli trendi değiştirmesi açısından çok faydalı olduğunu düşünmüyorum.

  • Kayıt dışı ekonominin genel olarak Türkiye ekonomisine etkileri nedir? Özellikle orta gelir tuzağından kurtulmak noktasında kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin edindiği önem nedir?

Kayıt dışı ekonomi en başta kayıtlı ekonominin büyüklüğünü düşüren bir şey. Kayıt dışı ekonomi küçük ölçekte olmak zorunda kalıyor; büyük ölçekte olamıyor. Kayıt dışı ekonomide faaliyet gösteren firmalar, işletmeler; küçük ölçekte olmak zorunda kalıyor. Finansal araçlara erişimi daha kısıtlı oluyor. Büyüyemiyorlar ve verimlilikleri daha düşük oluyor ki KOBİ’lerde çok yaygın kayıt dışılık ve bu da bunun göstergesi. O yüzden kayıt dışı ekonominin ekonomiye en büyük etkisi büyümede oluyor. Eğer biz daha verimli bir ekonomi haline gelmek istiyorsak, daha hızlı büyüyen, daha çok teknolojik yatırımlar yapan, daha beşeri sermayeye yoğun bir ekonomi haline gelmek istiyorsak kayıt dışı ekonomiyi küçültmekten başka çaremiz yok açıkçası. Dolayısıyla siz büyüme tuzağı da dediniz; orta gelir tuzağına girişimizin en büyük etkenlerinden biri de kayıt dışı ekonominin varlığı. Tabii ki tek nedeni değil.

EN ÇOK İNŞAAT SEKTÖRÜNDE

  • Türkiye’de kayıt dışılığın en fazla olduğu sektörler hangileri?

Biz TÜBİTAK’la bir araştırma yaptık bununla ilgili 2012’nin yaz aylarında; bir anket çalışması yaptık şimdi yine yapacağız; bu bulgular bize en çok inşaat sektöründe kayıt dışı ekonominin yüksek olduğunu söylüyordu. Daha sonra imalat sanayi geliyor. Finansal hizmetler sektöründe en düşük görünüyor. Hizmet sektöründe de düşebiliyor. İnşaat sektörünün yüzde 60’ında kayıt dışı ekonomi var; gazete haberlerini okuduğumuzda ya da ekonominin gidişatına baktığımızda bu da çok sürpriz bir sonuç değil.

  • Suriyeli göçmenlerin Türkiye’ye gelmesiyle kayıt dışı ekonomide artış olduğunu söyleyebilir miyiz?

Bununla ilgili TCMB bir çalışma yaptı, gayet değerli bir araştırma ve iyi bir akademik dergide yayınlanacak gibi gözüküyor. Tabii ki kayıt dışı ekonominin büyüklüğüne olumlu, Türkiye ekonomisi açısından olumsuz bir katkıları oluyor. Suriyeli göçmenlerin önemli bir kısmı o veya bu nedenle kayıt dışı ekonomide çalışıyor; kayıtlı ekonomide çalışmak için gerekli izinleri alamıyorlar ya da yeterli beşeri sermaye ya da teknik donanıma sahip değiller; dolayısıyla bu durum çok büyük bir sürpriz değil.

  • Asgari ücretin 1300 liraya çıkarılmasının sizce kayıt dışı ekonomiye olumsuz bir etkisi olacak mıdır?

Bu da bir ekonomi teorisinin çok basit verebileceği bir cevap, asgari ücretin artması kayıt dışı ekonomiyi artırır. Hemen hemen yüz iktisatçıya sorsanız 99’unun vereceği bir cevap olacaktır açıkçası. Ama bu asgari ücretin artırılmasına karşı olunacağı anlamına gelmiyor; bir yandan asgari ücret artarken bir yandan da kayıt dışı ekonominin artmamasına yönelik önlemler alabilirsiniz. Bu da teşvik konusunda devletin katkısıyla vs. olabilir. Asgari ücret artışının Suriyeli mülteciler kadar kayıt dışı ekonomiyi artıracağını düşünmüyorum; devletin ya da maliyenin aldığı önlemlerle bu engellenebilir.

  • Bugüne kadarki çalışmalardan yola çıkarak bir projeksiyon yapmanız istense Türkiye’deki kayıt dışı ekonominin gelecekteki büyüklüğü hakkında ne söylersiniz?

Bununla ilgili de bir çalışma yaptık; 2025’e kadar kayıt dışı ekonominin büyüklüğü ne olabilir diye baktık. Tabii gelecekle ilgili projeksiyonda bulunmak demek Türkiye’de siyaset ne olur, yolsuzluk algısı ne olur, bürokratik kalite ne olur, ekonomi nasıl büyür vs. bunlarla ilgili bir falcılığa benziyor açıkçası. Biz bir sonuç bulduk; yine yüzde 20’lerin altına düşmeyeceği, 25’ler civarında gezineceği yönünde… Ama ben bundan 10 sene sonra da kesinlikle bu rakamın altına inmeyecektir diyemiyorum. Siyasi değişikliler olur ya da yapısal reformlar yapılır; inebilir ya da hiç yapılmaz yüzde 35’leri zorlayabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yeni projelerim ve yaptığım haber çalışmalarıyla ilgili bilgi almak isterseniz e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.

© 2022 ozgeozdemir.com | Tüm hakları saklıdır. Web Tasarım: mare.design.