The Brutalist: İsmini aldığı mimari akım gibi sert bir film

İsmini aldığı mimari akım gibi keskin köşeleri olan ve sert bir film The Brutalist. Brüt betonun yarattığı hacim duygusu filme olanca ağırlığıyla sinmiş. Brütalizmden en büyük farkı, ışığın sesinin kısıldığı zamanlarda bile, ağırbaşlılıkla sahnelere sinen renkler. The Brutalist’in en zayıf yanı, çok güçlü çok sayıda temaya dokunması. O kadar ağır mevzular ki hepsi, filmin odağında […]
A Complete Unknown: Bob Dylan’ın şarkı sözü dehasını ve müzik sevdasını hakkıyla anlatan film

Biyografi filmlerine dair sevmediğim hiçbir şey yok A Complete Unknown’da. O yüzden bayıldım zaten! Özyaşam filmlerinde söz konusu kişinin hayatında yok şu oldu yok bu oldu diye kronolojiye sıkıştırılan, ansikolopedi gibi arka arkaya dizilen olaylar kadar sıkıcı gelen bir şey yok bana. Bob Dylan gibi ciltlere sığmayacak bir müzisyenin hikayesini nasıl birkaç saatte anlatabilirsiniz ki? […]
Megalopolis: 40 derece ateşle görülen sanrıların filmi

Delilik bu film, baştan sona, proje haline dönüştürülmesi, sinemalara gelmesi de… Francis Ford Coppola’nın 120 milyon dolar harcayıp rüyasını çektiği bir yapım bu. Rüyadan kastım hayalini kurması değil; Megalopolis baştan sona 40 derece ateşle, kan ter içinde yatakta kıvranışlarımız arasında gördüğümüz kabuslar gibi. Kopuk kopuk sahnelerden oluşan, bir maceradan bir maceraya koştuğumuz bir sanrı misali. […]
Conclave: Sistina Şapeli’nin altında yeni Papa için oy vermeye davet eden film

Conclave, daha ilk dakikasında tekinsiz bir havada, bir sırrın ağırlığıyla başlıyor. Vatikan’dayız ve ne de olsa, Papa daha yeni ölmüş. Göreve gelecek yeni Papa’nın seçilmesi sürecini yürütmek gibi ağır bir yük var Ralph Fiennes’in karakteri Kardinal Lawrence’ın üzerinde. Ralph Fiennes’in müthiş oyunculuğuyla elimden tutması sayesinde ben de resmen Vatikan’ın bu gergin atmosferinin içine giriveriyorum. Nasıl […]
Nightbitch filmi: Anneliğe taze bir yaklaşım

❝Bize satılan annelik kavramının ne kadar boktan olduğunu söylememe gerek yok. Bir köyün parçası olmadan her şeyi kendi başınıza çözmeniz bekleniyor. Hükümetten hiçbir annelik yardımı almayacaksınız. Popüler kültür tarafından alay konusu olacaksınız. Ve temelde size berbat bir anne gibi hissettirecek ürünler tasarlayan bir milyar dolarlık bir endüstri var.❞ Nightbitch annelik ile ilgili insana rahat nefes […]
A Real Pain filmi: Aile dinamiklerine ve yasa duyarlı bir bakış

Özenle yazılmış bir senaryo bu. Aile dinamiklerine ve insanın katmanlı yaradılışına duyarlı bir bakış sunuyor A Real Pain. Filmin yazarı ve yönetmeni, başrolünde de oynayan Jesse Eisenberg. Ancak Eisenberg sanki bu filmi başrolü paylaştığı Kieran Culkin’a yazmış, Culkin olmasa bu film aynı derecede tatmin edici olur muydu bilmiyorum… Culkin, kendisine pek yakıştığı gibi uçarı kaçarı, […]
Small Things Like These: Kaygılı bir kışı, büyüleyici görsellerle anlatan İrlanda filmi

“Kaygılarımızın Kışı.” John Steinbeck’in kitabın kendisinden daha çok ismini sevdiğim romanı. Her zor geçen kışın ardından ya da kışın zorladığı her an gelir bu kitabın ismi aklıma, bu ismi fısıldarım her yıprandığımı hissettiğim soğuk havaların zamanında. Small Things Like These de zorlu, kaygıların hüküm sürdüğü bir kışı anlatıyor. Yoksulluğun, geçim sıkıntısının, maddi endişelerin hakim olduğu […]
Ghostlight: Sanatın bir ailenin yaralarını sarmasına nasıl yardımcı olduğunu anlatan, sıcacık bir film

O kadar güzel bir film ki… Karamel tadında, ama bir yandan da çok acı ve sarsıcı. Tam da gözyaşlarımızın kahkahalarımıza karıştığı hayatın o en gerçek anları gibi. Bir yasın ortasından geçen, acının tüm ağırlığıyla yüreklerine oturduğu bir ailenin iyileşme hikayesi. Sanatın, nasıl yaraları sarabileceğini, aslında nasıl hayatın can damarlarından biri olduğunu gösteren bir film […]
Heretic filmi: Din ile ilgili felsefik bir tartışma yürüten başarılı bir korku filmi

Korku türünün son yıllardaki en iyi örneklerinden bence. Çok başarılı buldum ben Heretic filmini. Hele Hugh Grant! Gençliğindekinden çok daha katmanlı, renkli, leziz bir oyunculuk sergiliyor. O kadar beğendim ki bu demlenmiş ekran halini… Din ve inanç üzerine felsefik bir tartışma yürüten bir film Heretic. Bu açıdan kıymetli. Evet, bazı yerlerde din ve inançla ilgili […]
The Return filmi: Odisseia’nın aslına sadık kalmayan ve savrulan yorumu

Çok öfkeliyim bu filme karşı. Yahu insan neden bir filme öfkelenir ki diyeceksiniz, haklısınız da… Ancak insanlık tarihinin en büyük destanlarından birini alıp da pek bir şeye benzemeyen bir film ortaya çıkarırsanız sinirleniyorum ister istemez. Homeros’un müthiş destanı Odisseia’nın son bölümünü anlatıyor film. Benim de okuduğum ve çok sevdiğim Odisseia, meşhur kahraman ve savaşçı Odysseus’un […]