08.09.2013’te Milliyet’te çıkan yazım…
İletişim araçlarına dair teknolojik gelişmelerin hızlanması, sosyal medya hesaplarıyla görünürlüğün artması ve haberlerin daha hızlı yayılmasıyla bireylerin “imajı” eskisinden daha çok önem kazandı. Sürekli dünyanın gözü önünde olan liderler için ise “görüntü” bir yerden sonra hayati bir anlam ediniyor. Bu durum Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande için de farksız değil.
Geçtiğimiz hafta içinde Hollande’ın ülkenin kuzeyindeki bir okulda çekilen fotoğrafı sosyal medyada hızla paylaşıldı. Kimileri Hollande’ın yüz ifadesini “sevimli” bulurken kimileri için alay konusu haline geldi. İnternette Fransız lider için kullanılan “köyün delisi” veya “kuş beyinli” gibi tanımların ardından geriye dünyanın en büyük haber ajanslarından Reuters ve AFP‘nin fotoğrafı çekme kararıyla ilgili tartışmalar kaldı.
Baskı görmedik
Fransız haber ajansı AFP ve İngiltere merkezli Reuters‘in önce fotoğrafı servis edip ardından geri çektiklerini duyurması akıllara Elysee Sarayı‘nın baskısı neticesinde sansür uygulandığı geldi. AFP‘nin enformasyon direktörü Philippe Massonnet ise Le Nouvel Observateur dergisine “cumhurbaşkanlığından hiçbir zaman baskı görmediklerini, bunun Paris’teki editöryal ekibin bağımsız kararı olduğunu” açıkladı.
Siyasetin cilvesi
Konuyla ilgili görüşünü aldığımız EPA (european pressphoto agency) Birleşik Krallık ve İrlanda Cumhuriyeti Bölge Şefi Kerim Ökten, “Siyasiler, bakanları gülümsetecek durumlarda fotoğraflanabilir, bu da siyasi hayatın bir cilvesi, haber fotoğrafçılığını da ilginç kılan noktalardan birisi. Aksi takdirde, sürekli kontrol altında, filtrelenmiş, kısaca sansürlü bir basın fotoğrafçılığından bahsediyoruz demektir” dedi.
Ökten, “kişilik haklarını zedeleyici, küçük düşürücü olmadığı sürece her haber fotoğrafının servis edilebileceğine” dikkati çekti. Deneyimli fotoğrafçı “Fransa Cumhurbaşkanı olmuş bir kişi, bahsi geçen fotoğraftaki yüz ifadesini yaptığında fotoğrafının çekileceğini bilir. Siyasiler görüntülerinin ve seslerinin kaydedileceğini bildikleri her ortamda zaten belirli bir kontrol ve profesyonellik düzeyindedirler” yorumunda bulundu.
Çalıştığı hiçbir kurumda siyasilerden fotoğrafının basılmaması için baskı görmediğini belirten Ökten, şimdiye kadar liderlerin komik fotoğraflarını yayınlamama kararı almadıklarını vurguladı. Ökten fotoğrafların seçilmesinde izlenen süreci şu şekilde açıkladı: “Siyasilerin fotoğraflarını yayınlamadan önce izlenen teknik süreç diğer bütün fotoğraflar ile aynı. Fotoğrafların temel işlemi yapıldıktan sonra (açıklayıcı fotoğraf altı ve etik kuralları kesinleştirilmiş photoshop işlemi), görevli editörler fotoğrafı müşterilerimize servis ediyor veya arşive kaldırıyor.”
Sansür tehlikeli olabilir
Getty Images için İstanbul’da çalışan fotoğrafçı Jodi Danielle Hilton ise Amerikan başkanlık yarışları sırasında çalıştığında adayları “dürüst ve insani” anlarında yakalamaya çalıştığını vurguladı. Amerikalı siyasilerin genellikle “prova edilmiş ve planlanmış” davranışlarda bulunduğu için bunu tercih ettiğini belirten Hilton, Hollande’ın fotoğrafını çeken AFP fotoğrafçısı Denis Charlet‘nin de aynısını düşünmüş olabileceğini dile getirdi.
Hilton’a göre bu olay haber endüstrisi için iyi bir örnek teşkil etmese de, fotoğrafın ayrıcalıklı bir özelliği olmadığı için kaldırılmasında bir beis yok. Ancak siyasi güçlerin haber ajanslarını başka fotoğrafları kaldırması yönünde baskılamasının kötü sonuçlara yol açabileceğini de belirti. Hilton, örnek vererek Fransız askerlerinin yabancı bir ülkede katıldıkları savaşta köylüleri vururken çekilen görüntülerinin ya da Fransız bir siyasinin rüşvet alırkenki fotoğraflarının kaldırılması takdirinde büyük bir sorunun oluşacağını vurguladı.